Türkiye’nin önde gelen müzisyenlerinden Edip Akbayram, zatürre tedavisinin ardından yaşadığı iç kanama nedeniyle 9 Ocak’ta hastaneye kaldırılmış ve yoğun bakım servisine alınmıştı. Ancak 75 yaşındaki sanatçı, 52 gün sonra hayata gözlerini yumdu. Vefatı, tüm Türkiye’yi derin bir üzüntüye boğdu. Edip Akbayram’ın bilinmeyen yönleri ise merak konusu haline geldi.
MÜZİK, ONUN GÜVENLİ ALANI OLDU
"Aldırma Gönül", "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" ve "Bekle Bizi İstanbul" gibi hit şarkılarıyla tanınan Edip Akbayram, 1950 yılında Gaziantep'te dünyaya geldi. Henüz 9 aylıkken geçirdiği çocuk felci sebebiyle sağlık problemleriyle boğuşan Akbayram, müziği kendisine bir sığınak olarak belirledi.
Şarkıcılık serüvenine düğün salonlarında başlayarak adım atan Akbayram, kariyerindeki ilk önemli adımı Siyah Örümcekler grubu ile attı. İlk plağı olan “Kendim Ettim, Kendim Buldum”u bu dönemlerde yayınlayarak büyük bir başarı elde etti.
MUHTEMELEN DİŞ HEKİMİ OLACAKTI
Lise öğrenimini tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne yerleşen Edip Akbayram, hekimlik yerine müzik ile devam etme kararı aldı. Onun kariyerindeki bir diğer önemli dönüm noktası ise 1971'de katıldığı Altın Mikrofon Yarışması'nda seslendirdiği "Kükredi Çimenler" parçasıyla birincilik elde etmesiydi.
Bu yarışmanın ardından ardı ardına albümler çıkaran sanatçının, 1980’li yıllarda TRT’ye çıkışı yasaklandı. 1994 yılında yayınladığı "Türküler Yanmaz" albümü, kariyerinde yeni bir yola girmesini sağladı ve toplumsal meselelere dikkat çekti.
"Güzel Günler Göreceğiz", "Yıllar", "Dün ve Bugün", ve "İlk Günkü Gibi" albümleriyle dikkat çeken Edip Akbayram, son çalışması "Mayıs"ı ise 2012 yılında yayımladı.
“TOPLUMCU MÜZİK HEDEFİMİZDİ”
Edip Akbayram, kariyerinin başlangıcında ne tür bir müzik yapmak istediğini şu sözlerle ifade etmişti:
“Kalıcılık arayışındaydım. Fikret Kızılok ve Cem Karaca’nın Anadolu ezgilerini pop tınılarıyla yorumlamaları, benim için birer ilham kaynağı oldu. Ben de bu tarzı kendime özgü bir şekilde geliştirdim. Toplumsal meselelere dikkat etmek istiyordum. Müziğimde geniş halk kitlelerinin yaşamları ve sorunları yer almalıydı. Ancak abartılı kahramanlıklardan kaçınmaya da özen gösterdim. İnançlarımdan ve düşüncelerimden ödün vermeden, müzik tekniğinden faydalanarak toplumdaki sorunları ele almak istedim.”
YAZ GÜNLERİNİ AVANOS’TA GEÇİRİYORDU
İstanbul'da yaşamayı Kadıköy Moda'da tercih eden ve burayı “Benim cennetim” olarak nitelendiren Edip Akbayram, yaz aylarını da Nevşehir’in Avanos ilçesinde geçirmeyi tercih etti.
“BENİM ÜLKEM CENNET”
Yaşam dolu, müziğe ve halkına derin bir bağlılıkla yaklaşan Edip Akbayram, Türkiye’ye olan sevgisini yıllar önce bir röportajda şu şekilde dile getirmişti:
“Benim ülkem cennet. Gerçekten de cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Paris'e giderseniz düşseniz dahi, kimse sizi yerden kaldırmaz; bir ambulans gelir sadece. Ancak Anadolu’nun en ücra köyüne gittiğinizde, bir kapıyı çalıp 'Karnım aç' dediğinizde, oradaki ev sahibi, Tanrı misafiri diyerek evdeki tek hayvanı bile kesip sizinle paylaşır. Bu denli asil bir halk ve bu kadar büyük bir yürek başka hiçbir yerde yok.”
Gözlerden uzak ama sakin bir yaşam süren Edip Akbayram, 1979 yılında Ayten Hanım ile evlenmişti. Bu evliliğinden Türkü adında bir kızı ve Ozan isminde bir oğlu bulunmaktadır.
