Dolar 38.6329 Euro 43.7733 Altın 4151.139 Borsa 9267.57 Sterlin 51.688 Brend 62.12
8 Mayıs 2025 Perşembe

Celal Şengör'ün İstanbul Depremi 'Kıyamet Senaryosu'na Bilimsel Yanıt: Prof. Dr. Bektaş'tan Çarpıcı Açıklama

Ünlü akademisyen Celal Şengör, son günlerde İstanbul depremine dair "kıyamet senaryosu" önerisinde bulundu. Bu iddiaya, Prof. Dr. Bektaş'tan bilimsel bir karşı çıkış geldi.

Celal Şengör'ün İstanbul Depremi 'Kıyamet Senaryosu'na Bilimsel Yanıt: Prof. Dr. Bektaş'tan Çarpıcı Açıklama
15 Mart 2025 Cumartesi/16:09

Jeoloji Profesörü Osman Bektaş, meslektaşı Celal Şengör'ün İstanbul depremi için öne sürdüğü "kıyamet senaryosuna" karşı çıkarak, tarihsel veriler ve güncel araştırmalar ışığında "İstanbul'da büyük bir depremin olması oldukça zor" şeklinde ifadelerde bulundu.

İstanbul'da beklenen büyük depremin etkisi, bilim dünyasında ve halk arasında tartışmaların merkezinde yer alıyor. Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör'ün bir YouTube programında İstanbul'da meydana gelebilecek bir depremin ardından yaşanacaklara dair çizdiği karamsar manzaraya, yine bir jeoloji uzmanı olan Profesör Osman Bektaş’tan yanıt geldi. Bektaş, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımla, Şengör'ün senaryosunun bilimsel temellerle çeliştiğini belirtti.

ŞENGÖR'ÜN KARANLIK GÖRÜNÜMÜ

Prof. Dr. Celal Şengör tek tek işaret etti: Olası İstanbul depremi hangi ilçeleri etkileyecek?

Şengör, katıldığı bir YouTube programında, İstanbul'da 7 büyüklüğünde bir depremin beklediğini ve özellikle Tuzla'dan Silivri'ye kadar olan güney sahili hattının ağır şekilde zarar göreceği öngörüsünde bulundu. Şengör, asıl yıkımın depremin hemen ardından başlayacağını, yangınların çıkacağını, itfaiyenin müdahale edemeyeceğini, dış yardımların zor olacağını, açlık, yağma ve salgın hastalıkların yaşanabileceğini dile getirmişti. Şengör, "Hayatta kalanlar 'keşke ölmüş olsaydık' diyecek" ifadeleriyle dikkat çekerek, İstanbul'un ciddi bir deprem riski altında olduğu ve önceden tedbirlerin alınmasının önemine vurgu yaptı.

BEKTAŞ'TAN YANIT: "İSTANBUL'DA BÜYÜK DEPREM ÇOK ZOR!"

GELECEKTEKİ BÜYÜKLÜK BELİRSİZ
Şengör'ün açıklamalarına yanıt veren Bektaş, "İstanbul'da büyük bir depremin meydana gelmesi çok zor" diyerek, böyle bir felaketin yakın bir gelecekte yaşanmayacağını savundu. Bektaş, bu görüşünü tarihsel deprem verileri ve fay hareketleri üzerine yapılan bilimsel incelemelere dayandırdığını belirtti.

BEKTAŞ'IN GEREKÇELERİ: AMBRASEYS'İN BULGULARI VE FAY HAREKETLERİ

Önceki açıklamalarında, İstanbul'un güneyinde yer alan Adalar fay segmentinin büyük ölçüde enerjisini boşalttığını ifade eden Bektaş, ünlü deprem tarihçisi Nicholas Ambraseys'in çalışmalarına atıfta bulunarak, 1509 ve 1766 yıllarında yaşanan İstanbul depremlerinin tahmin edilen büyüklüğünün yalnızca M6.8–7.2 arasında olduğunu vurguladı. Bu durum, bahsedilen depremlerin sanıldığı kadar büyük ölçüde olmadığını göstermektedir.

Deprem haritası

Aynı segmentte 1963 yılında gerçekleşen Adalar depreminin (M6.3) de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Bektaş, bu bölgedeki deprem riskinin önemli ölçüde azaldığını ifade etti. İstanbul'un batısına yönelik de benzer bir argüman sunan Bektaş, kentin batı kıyısında (Silivri-Tekirdağ açıklarında) son 500 yıl içerisinde M7 büyüklüğünde bir depremin yaşanmadığını vurguladı.

"FAY KİLİTLİ DEĞİL, YAVAŞ YAVAŞ KAYIYOR"

Bektaş, sismolojik verilerin, bu kesimdeki fay hattının kilitlenmek yerine yavaş yavaş hareket ettiğini gösterdiğine dikkat çekti. Bu durum, gerilimin sessiz bir şekilde boşaldığı ve büyük bir depremin gerçekleşmesi için gerekli enerjinin birikmediği anlamına geliyor.

"25 YIL BOYUNCA TOPLANAN BİLGİLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"

Bektaş, Marmara Bölgesi'nin son 500 yıllık sismik tarihinde en aktif dönemin 20. yüzyıl olduğunu hatırlatarak, büyük depremlerin 1912 Mürefte (Şarköy) ve 1999 İzmit gibi batıdan doğuya doğru meydana geldiğini dile getirdi. Bu ardışık kırılmaların ardından Kuzey Marmara fayının şu anda büyük depremler arası bir sakinlik dönemine girmiş olabileceğini öne sürdü.

Bir takipçisi "Bilim insanları neden bu kadar farklı görüşler ortaya koyuyor? Kime inanmalıyız?" diye sorduğunda, Bektaş, "25 yıllık bilgi birikimiyle İstanbul’un deprem tehlikesinin ön yargısız bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekiyor" yanıtını vererek, eski tahminlerin güncel verilerle güncellenmesinin önemini vurguladı.

"RİSK AZALSA DA TEHLİKE DEVAM EDİYOR"

Bektaş, riskin tamamen yok olduğunu iddia etmediğini belirterek, "Bu, İstanbul’un deprem tehlikesini dışlamaz" şeklinde ifade etti. Yani, büyük bir depremin olasılığını düşük görse de İstanbul'un hala deprem tehlikesinin mevcut olduğunu, dolayısıyla durumun daha gerçekçi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

© Edirne Sonsöz